MEMLEKETİM
 
  2004

2001 yIlInda başlayan DENİZ MAGAZİN yayın serüveni, TRT nin yeni yayın anlayışı ile yoluna sağlıklı devam edemiyordu.

Mehmet Kaya ile düşündük ; “ Nasıl Aşarız ?“

Televizyon yayınlarında, Magazinel yaklaşım bile kurtarmıyordu yayıncıların beklentilerini...

Daha renkli, popüler yaklaşım...

Yeni yayın dönemine yine denizlerden uzaklaşmayacağımız ama yönetim tarafından benimsenebilecek bir proje üzerinde çalışmaya başladım.

“ Uzun yıllar eğlence programlarındaki tecrübemi, deniz tutku ve tecrübesi ile birleştireyim” dedim.

Hazırladığım projeyi Mehmet Kaya’ya götürdüm. Beğendi ve TRT ye yine iç yapım olarak önerdi.

Öneri hemen kabul edildi.

Ayvalık’tan bir tekne ile çıkılacak, yanımızda farklı popüler sanatçılar olacak, seyir yapacağız, klipler çekeceğiz, söyleşiler yapacağız, tarihi ören yerlerini gezip görüntüleyeceğiz.

50 dakika süreli 13 bölüm için hazırlıklara başladık.

Kameramanlarımız yine ayni ; Haldun Özkanlı ve Hayri Çölaşan.

Kurgucumuz değişti ; Elvan Kahraman.

Yanda resimlerini gördüğünüz sanatçılarla çekimlerimiz aylarca sürdü.

Zevkli olmasına rağmen, zor sartlarda uzun bir sürede tamamladık çekimleri.

Uzun bir süre de kurgusu.

Sanatçılar tekne de kalırlar ve onlarından yaşamlarından kesitleri görüntüleriz diye hayal ettik.

Bunu sonuna kadar uyguladık, ama nasıl uyguladığımızı bir de bize sorun.

Böyle bir düzenleme olacak diye, yatı ödeneğimiz de yok, talep edilmedi, sonradan da mümkün degil.

Sanatçılar bir başlarına gelmezlermiş, işe başlayınca öğrendik.

Efendim menajerleri, basın danışmanları, yok sevgilileri, neler neler..Hepsinin ulaşımını ayarlayabilmek için göbeği çatlıyor  Mehmet’in. Son anda değişiklikler, önceden bildirilmeyen ilaveler.

TRT de herşey çok önceden belli olur ve bağlanır. Gel de bunu anlat.

Zaten önce sanatçı temininde zorluklar çekiyoruz. Hepsinin bir programı, son anda Fedon gibi ekmeler, neler neler.

Kimi denizden korkar, kimi çekim için 3 günü çok görür...

Elde kalanlarla başladık ve devam ediyoruz.

Makyajcı talep ediliyor, hiç düşünmemişiz, nerede yatıracağız.

Tekne de çekim ekibinden kimse yerinde yatamıyor, misafir misafir üstüne.

Güvertelerde uyunuyor, geç yatılıyor, güneşle kalkılıyor.

Bir de bu ekibin doyurulma işi var.

İstersen eldeki bütçe ile dışarıda yedir.

Mehmet üç öğün teknenin kuzinesi başında. Üç kaptan aşağı yapmaz. Bulaşıklar nöbetle..Su yetmez. tanklar hep takviye, Elektrik yetmez, şarj takviye.

Hepsi misafirimiz, başlarımızın üstünde. Onlara bir şey belli etmeden ve morallerini bozmadan çalışıyoruz.

Azgın denizler oluyor, korkanlar, doğal olarak. Biz o havalarda guverte üstünde klip çekimine çıkınca, sanatçılara da normal geliyor bu ortam...Öyle ya havanın düzelmesini bekleyemeyiz,

ya da, dönüp tekrar çekemeyiz.

Sevgili Aslı ile Ayvalık, Çandarlı, Foça  seyrini çekiyoruz.

Kızcağız akşama kadar ölmüş yorgunluktan.

Seyirler, klipler bir de Denizköy önlerinde dalıs yaptırmışız.

Akşama doğru Çandarlı önlerinde demire kalmışız.

Tüm bunların üstüne, Çandarlı Kalesinde gün batımında bir klip.

Aslı perişan. arkadaşları ile tekneye geliyorlar. Duş alacaklar...

Bu yorgunluktan sonra söyleyemiyoruz suyu, elektriği az kullanın diye...Aslı ve arkadaşları duşlarını aldı...Aküler, ağlıyor...Su fısss

Allahtan sabah Foça’ya geçeceğiz, ikmal yaparız..

Foça’dan Fuat Saka’yı aldık, Çeşme, Alaçatı ve Kuşadasında bölümünü tamamladık.

Kuşadası’nda Ümit Sayın geldi. Didim yaptık onunla, tarihi mekanlarda müthiş görüntüler aldı kamera gurubumuz.

Üç günün onunda Ümit’le olan çekimlerimiz tamamlanmakta.

Türkbükü açılarından Yalıkavağa yaklaşmaktayız.

Ümit’i yolcu edip Fedon’u alacağız.

Mehmet Fedon’u aradı transfer için...

Fedon Çeşme’de ektra almış. “Bekleyin 2 gün sonra gelirim” diyor

“Sen emret biz bir ay bekleriz 9 kişi oralarda”

Mehmet sakin, ben panik...

Mehmet  gerçekten şansına ülkemizin en yetenekli, en insan, en kardeş sanatçılarından biri olan NEV  ile anlaşmış.

Şans, mümkün değil aslında her sey düzeldi birden.

NEV ve menajeri sevgil Nilgün, Bodrum uçaklarda yer olmadığından, İzmir’e. oradan da özel araçla Yalıkavağa geldiler ve hala da devam eden dostliklarımızın temelini attılar.

NEV e su altında çok güzel bir klip çektim.

Mehmet ve Kurgu da Elvan, müthis sonlandırdılar parçayı.

Genel de tüm sanatçıları daldırıyorduk ve su altında da klipler çekim yapıyorduk.

Nev ile çekimlerimiz Bodrum’da bitti.

Deniz Arcak’la Knidos’a geçeceğiz.

Sanatçılar erken kalkıyorlar kalkmasına ama yorgun oluyorlar ister istemez.

Bodrum-Knidos arası hava patlamış, güzel seyir oldu, iyi görüntüler çıktı.

Knidos, Palamutbükü ve Datça’da Deniz’in çekimlerini tamamlıyoruz.

Tekneye Ogün Sanlısoy geliyor. Onunla Kurucabük, Orhaniye ve Selimiye yapıyoruz.

Selimiye’de Bülent Ortaçgil geliyor tekneye, tek başına.

Biz de yerlerimiz de rahatça uyuyoruz.

Bozburun, Bozukkale ve Turunç’tayız onunla...

Turunç ta konuğumuz ; BARIŞ. Barış taze yarışma ünlüsü.

Tekneye geliyorlar ve açılıyoruz..

Röportajlar, görüntüler derken sıra klip çekimine geliyor.

Mehmet CD yi istiyor menajerinden...

” Ne CD si, bizim CD miz yok, canlı söyleyelim’ diyorlar.

Deniz yarılsa da batsak......Nasıl yayınlayacağız...

“ Hadi çekelim” diyoruz.....Sesler felaket...rüzgar oradan geliyor bu yana dönüyor...ışığı ayarlıyoruz, rüzgarı ayarlıyoruz....tamam derken Barış başını diğer tarafa çeviriyor, sesçi ağlamaklı....

Olmayacak, olmayacak...Mehmet Yine sakin...

Marmaris Yat Marinaya bağlanıyoruz, Oranın radyosu var belki kayıt yaparız diye gidiyoruz ve o zamanki stüdyoyu görüyoruz, imkansız.

Onlardan sadece bizim bilgisayara girecek bir mikrafon alıyoruz.

Doğru teknenin içine. Hayri Çölaşan bilgisayarı bu kayıtları yapacak konuma getiriyor.

Akşama kadar tüm parçaların tek tek, tekrar tekrar kayıdı yapılıyor.

Ben icerde uyuyorum bu seslerle, çatlamak üzereyim sıkıntıdan...

Sonunda kayıt bitiyor. Hayri bu seferde lupları  montajlıyor sabaha kadar.

CD hazır, CD hazır...he he he...

Sabah çekimlere başlıyoruz...

Işıklar İçinde Yatsın...

Barış Ereğli’de büyümüş ve yelkenci.

Karacasöğüt’e gidiyoruz. Gökava Yelken Kulübünde yelken yaptırıyoruz...

Barışla çekimlerimiz Ekincik’te bitiyor.

Bu sefer Pınar Aylin’i misafir ediyoruz teknemize.

Dalyan’a gidiyoruz, Göcek koyları ve Göcek...

Göcek’te Tolga Karel geliyor. Daha limadan çıkıyoruz oltasına 2 balık geliyor.

Ayvalık’tan beri olta bırakıyoruz, böyle bir başarı yoktu.

Hep böyle devam eder sanıyoruz. Ve avucumuzu yalıyoruz.

Tolga Karel ile Fethiye, Gemiler Adası ve Ölüdeniz de çalışıyoruz.

Ardından Kalkan ve Kaş’ta Gül Önen, Kekova ve Finike’de Sezin ile çekimler yapıyoruz.

Çekimler, kurgular tamamlanıyor, yorucu bir dönem sonuçlanmış oldu.

Artık ekran başına.

Mehmet acı haberi almış, bizimle paylaşıyor.

Yayınımız Cumartesi günleri 12.30 da TRT 2 de, tekrarları da TRT-INT de...Yani herkes sokaklarda iken.

Sanatçılara ne diyeceğimizi bilemiyoruz.

Çekime başlanırken bize “ TRT-1 Gece” denmisti.

Biz de konuklarımızı, bu sartla çağırmıştık.

Ya işte böyle.

Sonra MEMLEKETİM bir çok TRT kanalında defalarca, senelerce gösterildi...

Bu programın benzerini 2009 yılında KIYI KIYI TÜRKİYEM adı altında yapacaktım...

Tüm hakları saklıdır. Levent Çelmen © 2009